Atomdan maddeye, tohumdan çiçeğe Dünya üzerinde her şey detayların ve parçaların oluşturduğu bir bütünün hizmetkârları olarak, karşılıklı fayda normlarını koruyarak varlığını sürdürüyor. Detaylardan bütüne doğru bakıldığında bu çok da anlaşılır bir olgu olarak görünmese de; bütünden detaylara doğru inildiğinde, sistemsel olarak her şeyin birbiri için çalıştığını, yani evrendeki tüm yaratılmışların birbirinin (amiyane tabirle) hizmetçisi olduğunu…
İşimi Nasıl Büyütürüm?
Büyük hayaller ve umutlarla yola çıktınız, kendi işletmenizi kurdunuz. Ya da hâlihazırda aile büyüklerinizden size yadigâr kalan işletmeniz için markalaşmanın ve işleri büyütmenin vaktinin geldiğini düşünüyorsunuz. Maddi kaynaklarınızı en etkin biçimde kullanarak, kısa vadede olumlu dönüşler almak isterken, hesaplanmış risklerle uzun vadede getirisi büyük yatırımlar yapmak niyetindesiniz. Kısacası hangi sektörde ve hangi ölçekte olursanız olun…
DUR BİR NEFES AL
Koşuyordu Dünya, çılgınca koşuyordu insanlar! Dur-durak bilmeden, zamanı ezercesine, sevdiklerine ayıracakları süreden kırparak ve doğanın yüzüne bakmadan… Hayatın o dizginsiz yoğunluğu içerisinde yoktu kimsenin kimseye “nasılsın” diye soracak vakti. An gelip de fırsat olsa bile, bu defa yorgunluktan istemiyordu kimse kimseyle konuşmayı. “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” deyimini onaylayan davranışların sarkacında oradan oraya sürükleniyorlardı, üstelik…
SİZ OLMAZSANIZ BİZ YARIMIZ
Ayağında lastikleri, elinde horoz şekeri, içinde çocuk hevesleriyle 15 yaşında, komşu köye gelin olmuştu Ünzile. Sokakta oyunu, elinde şekeri, içinde hevesleri kalmıştı. Henüz içinde coşkun olan çocuğun, kucak dolusu masum sevgisiyle, yüzünü bile görmeden evlendiği kocasını da sevmişti Ünzile. Sokaktaki oyunu da, köyde kalan kardeşi, annesi ve babası da Ali olmuştu artık. Pek yakın zamanda…
SEVMEKTEN ÖTE YOL YOK
Aşktan var olan evrenin yaşından büyüktür, aşk dediğimiz şey.. Kullanılan ilk dil, keşfedilen ilk kıta, yakılan ilk ateş, girilen ilk deniz, batan ilk güneş, doğan ilk ay ve açan ilk çiçek. Her şeyin sevgiden ibaret olduğu yeryüzünde, kendi küçük dünyalarımızın pusulasını sevgiye çevirmedikçe, olağandır yön kaybetmemiz. Çünkü tadı bile olmaz sevgi eksiği olan yemeğin. Gözlerinde…
AN ‘’SİZİN’’
Hız, zaman… Ve bunlara açık ara yarışta olan yoğun çalışma temposu, iş, okul, ev derken anı kaybetmenin mutsuzluğu çöküyor işte, tam da göğsümüzün ortasına. Demini almamış çay tatsızlığında; kendimizi tat aldığımıza inandırıyor ve zamandan kazandığımızı düşünerek şanslı hissediyoruz. Tıpkı hayatı yaşadığımızı zannettiğimiz gibi… Aldığımız yolun harcanan zamana oranı sürat değil, telaşların arasında kaybolup gitmiş niteliksiz…
Kasım’da İş Başkadır
Günler haftaları, haftalar ayları kovalarken, mevsimler de her sektöre farklı yansımalarda bulunmaya devam ediyor. Bu anlamda Dünya’nın dört bir yanında kimi firmalar yaz aylarında verimli bir süreç geçirirken, kimileri de kış aylarını çok daha etkin olarak kullanabiliyor. Sonbaharın en küçük çocuğu olan Kasım ayının ortalarına yaklaştığımız şu günlerde, mevsim normalleri olabildiğince dizginsiz tavırlar gösterse de,…
Kim Daha Güçlü?
Bir konu hakkında esaslı yorumlar yapabilmek için o konuyla ilgili birçok bilgiye sahip olmak ve çok defa deneyimlemek gerekir.Çünkü diğer türlüsü varsayımdan öteye geçemez. Yazımıza böyle bir girizgah yapmamızdan da anlaşılacağı üzere, kendimizden emin olduğumuz bir konuyla ilgili sizinle yorumlarımızı paylaşmak istiyoruz. İçinde bulunduğumuz dijital çağda çoğalan her şey gibi medyacılıkta da bir ayrışma söz…
Dünyalar Kadar
Akşam ezanına kadar sokaklarda oynayıp yorulduktan sonra, arabanın sesinden, onun geldiğini anlayıp kollarına koştuğumuz günler çok gerilerde kaldı.Sabahtan akşama kadar özler ve sarılıp özlem giderirdik. O da sanki, kısa süreliğine de olsa hayatın yükünü omuzlarından indirir ve günün tüm yorgunluğunu bizimle atardı. Sabahtan siparişini verdiğimiz, yiyecek-oyuncak vs. her ne varsa muhakkak alınmış olurdu. O varken…
İnsanüstü
Dünya’ya geldiğimiz andan itibaren bir koruyucu meleğin himayesine giriyoruz. O melekler neredeyse Google kadar çok spesifik bilgiye sahipler, bir alarm kadar uyanıklar ve altıncı hisleri de oldukça kuvvetli. Bu kısma kadar verdiğimiz ipuçlarından anlamış olacağınız üzere bu melek idolün ismi“Anne.” Evet, anneler içgüdüsel olarak donanımlı varlıklardır,dirsekle anlaşılan suyun sıcaklık derecesinden, çorbaya koyulacak malzemelerin vitamin, mineral…