Aşktan var olan evrenin yaşından büyüktür, aşk dediğimiz şey.. Kullanılan ilk dil, keşfedilen ilk kıta, yakılan ilk ateş, girilen ilk deniz, batan ilk güneş, doğan ilk ay ve açan ilk çiçek. Her şeyin sevgiden ibaret olduğu yeryüzünde, kendi küçük dünyalarımızın pusulasını sevgiye çevirmedikçe, olağandır yön kaybetmemiz. Çünkü tadı bile olmaz sevgi eksiği olan yemeğin. Gözlerinde hep hüzün saklıdır, sevgisiz büyüyen çocukların.. Dünya’da ayrıştırılamayan ve herhangi bir ayrıma tabi tutulamayacak olan tek şey sevgidir. Çünkü kaynağı temizdir. Kalpten gelir. Çıkarsızdır, saftır ve incedir. Narin ve bir o kadar da kırılgandır. Ortalama 250 gramlık bir organdır kalp dediğimiz, fakat ne çok yürek.. İçine dünyaları sığdıracak kadar da büyüktür aynı zamanda. Gözlerimizi hayata açtığımız anda başlayan o sıcacık ve iletişim bağını kurduğumuz anne sevgisiyle dolu yolculuğumuz boyunca öyle çok şeye, insana ve canlıya sevgi duyuyoruz ki, sıralamak imkansız. Kimi sevgiler yarı yolda kayıp düşüyor ellerimizden, kimisi de ömürlük oluyor. Önemli olan, elimizden geldiğince çok sevgiyle bakabilmek tüm yaratılmışlara. Bu kadar çok sevgi kelimesinin geçmesi ve hatta bu blog yazısının amacı elbette 14 Şubat’ın gelmesi ve çevreyi saran aşk kokusundan nasibimizi almamız oldu. E bir de işimize olan aşkımız var ki, kelimelere sığmaz tarifi. Sevginin evrensel bir dil, küresel bir iletişim aracı ve global bir ilaç olduğunun bilincinde; Konya Atlıkarınca Reklam Ajansı olarak, severek yaptığınız işinizin hedef kitlesine açılan kapısı olduğumuzu bilmenizi isteriz. Her defasında defaatle söylediğimiz gibi, leziz kahvelerimiz eşliğinde sohbete ve beyin fırtınası yapmaya bekleriz..
